Başlangıç » Ozan Baran Şarkıları » Ekmek ve Gül: 8 Mart’a armağan şarkı

Ekmek ve Gül: 8 Mart’a armağan şarkı

Bu yazı artık www.ozanbaran.net sitesinde!


Ekmek ve Gül | Söz: James Oppenheim - Müzik: Ozan Baran

8 Mart 1857’de 129 grevci kadın işçi ateşi ve ölümü gördükten 54 yıl; bu gün sosyalist kadın önder Clara Zetkin‘in önerisiyle II. Enternasyonal tarafından Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilan edildikten 2 yıl sonra, Lawrenceli tekstil işçileri greve gitti. Grevcilerin çoğu kadındı (hâlâ tekstilde en çok kadınlar çalışıyor) ve efsaneye göre pankartlarında şu slogan yazıyordu: “Ekmek istiyoruz, ama gül de!”

Ocak ayında başlayan grev yine bir Mart günü son buldu ve o yılın sonunda Amerikalı şair ve romancı James Oppenheim, Breads and Roses isimli şiirini yazdı. O zamandan bugüne dünyanın her köşesinde bu şiirin ekmek ve gül imgeleri emekçi kadınları simgeliyor. Ken Loach da iki Latin işçi kadını anlattığı filmine Ekmek ve Güller adını verecekti. Şiirden 101 yıl sonra bir 8 Mart’a bu şiirin şarkısını armağan etmek istedik.

Yürüyoruz yürüyoruz kol kola
Saflarımızda ölüp gitmiş arkadaşlarımız
Ve türkümüzde onların kederli “Ekmek!” çığlıkları
Çünkü bir köle gibi çalıştırıldı onlar
Sanattan, güzellikten, sevgiden yoksun
Biz de bugün hâlâ onların özlemini haykırıyoruz
İş ve ekmek istiyoruz
Ama gül de istiyoruz

Türkçeye şiir iki kez çevrildi. Bizim temel aldığımız metin Metin Demirtaş’ın çevirisi oldu. Kime ait olduğunu bilmediğim bir başka çeviri daha var, bu çeviri aslına daha yakın, fakat kendisi de büyük emek şiirlerine imza atmış Metin Demirtaş‘ın çevirisinin coşkuyu daha güçlü verdiği söylenebilir.

Şiiri Direnişte Sanat’la 8 Mart için bestelemeyi Sevinç (Koçak Yıldız) önerdi. Öteden beridir bildiğim ve -işin tuhafı- bestelemek istediğim şiirleri bestelemeye oturmak, zorlu bir süreç. Bir türlü olmayacak gibi geliyor. Şarkının ilk bölümünü içeren taslağı çıkartıp görüşleri almaya başladığımda da hâlâ emin değildim. Kaydedip görelim, dedik.

Aynı tereddüt kayıt sürecinde de sürdü. Öncelikle 8 Mart’a yetiştirebileceğimizden emin değildik, sonuçta ilk arpejleri 7 Mart akşamı kaydediyorduk! Gitar partilerinin üstüne ilk bölümün solo sesini Sevinç pilot olarak kaydettikten sonra şarkının olabilirliğine aklımız kesmeye başladı. Önümüzde bir engel daha vardı, şarkının ikinci bölümü yoktu. Bu kısmın sözlerine Sevinç daha çok müdahil oldu. “Ana değiliz yalnızca“yı şiirin ve emekçi kadın mücadelesinin bütününden bir tema olarak Oppenheim’a kattık, aslında ikinci bölümü büyük ölçüde baştan yazdık.

Solist, “Yaşamak için ekmek, ruhumuz için gül istiyoruz…” dediğinde, şarkının ruhuna da bir gül sunmak için, marş havasından çıkıp makamsal müziğin çarpmalarıyla yavaşlamayı tercih etmiştim. İkinci bölümde nakaratın hızlı kısmını korumamıza rağmen Sevinç yavaş kısmı değiştirmemizi önerdi. Adeta Brechtyen bir karşıtlıkla, solist “Ekmek ve gül türküsünü söylüyoruz hep bir ağızdan…” derken  alabildiğine yalnızdı, minimal enstrümantal altyapı bile büyük ölçüde suskundu. Ama bu suskunluk son koro için bir hazırlıktı elbette. Son kez tekrarlanan “Ekmek ve gül istiyoruz!” finali de, sesleri çağıran suskunluğa bir yanıt.

Ekmek ve Güller

Mix ve video tamamen eşzamanlı olarak hazırlandı; miksaj bittiğinde video da hazırdı. Hepsini birleştirip 8 Mart 2013’ün şafağından önce yetiştirmeyi başardığımızda saat gece 3’ü geçiyordu.

Acele ettiğimize değdi galiba. Sabah Adana’dan Radyo Dünya arayıp şarkıyı 8 Mart yayınında kullanmak için izin istedi. Ankara 8 Mart eyleminde Sevinç şarkının kaydına kürsüden eşlik etti. Haber aldığımıza göre Adana ve Eskişehir  8 Mart eylemlerinde de şarkının kaydı kullanıldı. İzmir’de de Emekçi Kadınlar Günü için sergilenen bir tiyatro oyununun sonunda şarkının kaydına hep birlikte eşlik edilmiş. Sanırıım şarkı boyunca bir 8 kez falan tekrarladığımızdan olacak nakarat kısmını akla yazmak daha kolay.

Şarkıda şiirin birçok güzel dizesini dışarıda bırakmak zorunda kaldık. Yukarıdaki linklerden şiirin her iki çevirisini de (ve İngilizce okuyabilenlerin aslını da) mutlaka okumalı. Bu tarihsel ve tarihî şiirin hakkını vermek kolay değil. Bu şarkı elbette en çok, onun söylediklerini söylediği için yiten, kavganın kadınlarına -ve erkeklerine- adanmıştır:


Ekmek ve Gül

Bu şarkı ilk olarak 8 Mart 2013’ün ilk saatlerinde Direnişte Sanat Facebook sayfasında ve Youtubeda yayımlandı.

- 8 Mart'ı ve yaşamı var eden tüm emekçi kadınlara..

Yürüyoruz, yürüyoruz günün aydınlığında
Fabrika bacalarına, yoksul mutfaklara
Çarpıyor sesimiz, ulaşıyor insanlar
Ekmek ve gül... istiyoruz!

 En zorlu iş en ağır emek
 Doğuştan mezara dek
 Böyle sürsün istemiyoruz.
 ...Yaşamak için ekmek
 Ruhumuz için gül istiyoruz
 Ekmek ve gül... istiyoruz!..

Yürüyoruz yanyana, güzel günler uğruna
Seslerimiz sokakta, ana değiliz yalnızca
Hıncımız büyüyor, karışıyor fırtınaya
Ekmek ve gül... istiyoruz!

 En zorlu iş en ağır emek
 Doğuştan mezara dek
 Böyle sürsün istemiyoruz.
 ...Ekmek ve gül türküsünü
 Söylüyoruz hep bir ağızdan
 Ekmek ve gül... istiyoruz!..

Söz: James Oppenheim-Direnişte Sanat
Müzik: Ozan Baran
Solo: Sevinç Koçak Yıldız
Vokal: Ozan Baran
Düzenleme ve kayıt: Ozan Baran-Direnişte Sanat
Video: Sevinç Koçak Yıldız

Yorum bırakın